1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Kalbin sinsi düşmanı kötü kolesterol

Kalbin sinsi düşmanı kötü kolesterol

featured
kalbin-sinsi-dusmani-kotu-kolesterol.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Dünyada ve ülkemizde ölümlerin başlıca nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları yer alıyor. Kötü kolesterol (LDL) yüksekliği,  bu hastalıkların gelişiminde önemli bir risk faktörü  olarak öne çıkıyor. Çünkü, kanda gereğinden fazla bulunduğunda “aterosklerotik plak” adı verilen sert birikintiler oluşmasına neden olabiliyor.   Toplumda “damar sertliği” olarak bilinen ateroskleroz ise kalp ve damar sisteminde ciddi hasarlara ve bunun sonucunda kalp krizi ile felç (inme) gibi hayatı tehdit eden hastalıklara yol açabiliyor. Üstelik, çağımızın büyük sorunları arasında yer alan hareketsizlik ve obezite probleminin 20’li yaşlara kadar inmesi, kötü kolesterolü artık gençler için de önemli bir sağlık sorunu haline getiriyor. Acıbadem Fulya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, kolesterol değerlerinin düzenli takip edilmesinin kalp krizi ve felç riskini önemli ölçüde azaltabileceğini vurgulayarak, “Bu nedenle, hiçbir yakınması olmasa bile herkesin 20 yaşından itibaren düzenli olarak kolesterol ölçümü yaptırması yaşamsal önem taşımaktadır” diyor.   

Kalp krizi ve felç riskini artırıyor!

Vücudumuzun temel yapı taşları olan yağlar iyi kolesterol (HDL) ve kötü kolesterol (LDL) olmak üzere ikiye ayrılıyor.  Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, kolesterolde yüksek olması istenilen tek değerin iyi kolesterol (HDL) olduğunu hatırlatarak, “İyi kolesterolde ideal olan, değerin 50-55’in üzerinde olmasıdır.  Kötü kolesterol (LDL) ise kanda ihtiyaç duyulandan daha fazla olursa, atar damar duvarlarında birikerek; kalbe giden kan akışını engelleyen koroner arter hastalığı, kollara ve bacaklara giden kan akışının bozulmasıyla ortaya çıkan periferik damar hastalığı ve beyne giden kan akımını bozan karotid arter hastalığına yol açabilmektedir. Bu hastalıklar da kalp krizi ve felç ile sonuçlanabilmektedir.  Dolayısıyla, kötü kolesterolün kandaki seviyesi 130’un altında olmalı ve 190’ın üzerine çıkmasına kesinlikle izin verilmemelidir” uyarısında bulunuyor. 

Erken tanı için 20 yaşından itibaren…

Kötü kolesterol (LDL) çoğu zaman hiçbir belirti vermeden damarlarda birikebiliyor. Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, bu nedenle kolesterol seviyelerinin düzenli aralıklarla kontrol edilmesinin hayati önem taşıdığına vurgu yapıyor. Kolesterolde yaş ve cinsiyet, takip sıklığının önemli etkenlerini oluşturuyor.  Erken tanı için kolesterole erkeklerde 20-44 yaş arasında 5 yılda bir, 45-60 arasında yılda bir veya 2 yılda bir, 65 yaş sonrasında her yıl bakılması öneriliyor. Kadınlarda ise menopoz dönemine kadar 5 yılda bir, menopoz sonrasında östrojenin damar sağlığını koruyucu etkisi kaybolduğundan yılda bir bakılması tavsiye ediliyor. Yaş ve cinsiyetin dışında diğer risk faktörlerinin de takip sıklığını belirlemede önem taşıdığını söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, “Ailede  kalp, inme veya felç gibi damar hastalığı öyküsü ya da diyabet gibi damar sağlığını tehdit eden bir başka hastalık varsa, hasta obeziteli bir bireyse veya sigara içiyorsa, hekim daha sıkı takip isteyebilmektedir” diye konuşuyor. 

Beslenme alışkanlıkları ve egzersiz önemli!

Kolesterol değerlerinizi bilmek kalp hastalığı riskinizi anlamanıza yardımcı olsa da bu rakamlar tablonun sadece bir parçasını oluşturuyor. Dolayısıyla hekimler, kolesterol dışında genel sağlık durumunuzu da değerlendirerek risk analizi yapıyorlar. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ozan Kocakaya, kötü kolesterolün tedavisinde, yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesinin yanı sıra ilaç tedavisine de başvurulabildiğini belirterek, “Vücutta oluşan kötü kolesterol miktarını azaltmak için hatalı beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi ve yakılan kolesterol miktarını artırmak için daha fazla egzersiz yapılması gerekmektedir. İhtiyaç halinde önerilen ilaçlar da karaciğerde üretilen kolesterol miktarını azaltmaktadır.  Bu ilaçlar çok etkili ve kalp-damar hastalıklarının taşıdıkları risklerle karşılaştırıldığında son derece güvenlidir” bilgisini veriyor. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir