Abdi İbrahim Otsuka (AİO) Medikal Yöneticiliği; Dünya Böbrek Günü vesilesiyle kritik bilgileri ve hastalarda ömür kalitesini arttıracak ipuçlarını derledi. Kronik böbrek hastalığı oranı %16’ya yakındır. Böbrek hastalığında erken teşhis büyük kıymet taşır lakin düşük farkındalık oranı ve hastalığın sinsi formda ilerlemesine bağlı olarak son periyot böbrek yetmezliği gelişmekte ve hayat kalitesi bozulmaktadır.
Uluslararası Nefroloji Derneği (ISN) ve Memleketler arası Böbrek Vakıfları Federasyonu – Dünya Böbrek İttifakı’nın (IFKF-WKA) ortak teşebbüsü olan ve her yıl mart ayının ikinci perşembe günü idrak edilen Dünya Böbrek Günü’nün (WKD) temel emeli, böbreklerimizin kıymeti konusunda farkındalık yaratmaktır. Abdi İbrahim Otsuka (AİO) Medikal Yöneticiliği de bu çerçevede hassas ve değerli bilgileri derledi.
Türkiye’de kronik böbrek hastalığı oranı %16
Böbrekler, bizi sağlıklı tutmak için birçok temel vazifesi yerine getiren karmaşık ve süper organlardır. Kronik böbrek hastalığı dünyada ve Türkiye’de kıymetli bir halk sıhhati meselesidir. Gerçekten Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan bir tarama çalışmasına nazaran ülkemizde kronik böbrek hastalığı oranı %16’ya yakındır.
Böbrek hastalığı erken saptanırsa önlenebilir yahut ilerlemesi geciktirilebilir. Lakin birden fazla vakit hastalığın sinsi seyretmesi ve farkındalığının düşük olması nedeniyle erken devirde tespit edilmesi zordur. Bireylerin hastalığın farkında olmaması nedeniyle son periyot böbrek yetmezliği gelişmekte ve ömür kalitesi bozulmaktadır.
Erken teşhis ve tedavi ile ilerlemesi yavaşlatılabilir
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yapılan çalışmalar, hastalığın farkındalığının yüzde 10’un altında olduğunu göstermiştir. Düşük farkındalık nedeniyle hastalık son periyot böbrek yetmezliği evresine ilerlemekte, berbat hayat kalitesi ile hastanın sıhhatini tehdit etmekte, engellilik ve vefat oranlarının artmasına neden olmaktadır.
Böbrek yetersizliği nedeniyle diyaliz tedavisine muhtaçlık duyan yahut böbrek nakli yapılmış olan hastaların %5-10’unda böbrek yetersizliğinin nedeni polikistik böbrek hastalığıdır. Polikistik böbrek hastalığı, kronik, ilerleyici ve kalıtsal bir hastalıktır ve anne yahut babadan birinde bu hastalık varsa, çocuğa geçiş riski %50’dir. Böbrekler ve bilhassa karaciğer olmak üzere öteki organlarda kist denilen sıvı dolu keselerin çoğalıp büyüdüğü karmaşık bir hastalıktır. Hastalığın erken teşhis ve tedavi ile ilerlemesinin yavaşlatması mümkündür. Hastaların birçoklarında ortalama 60 yaşından evvel böbrek nakli yahut diyaliz ihtiyacı doğar.
Polikistik böbrek hastalığında kistlerin büyümesini geciktiren çeşitli ilaçlar ile ilgili çalışmalar sürmektedir. Günümüzde kistlerin büyüme suratını yaklaşık %50 oranında azalttığı ve böbrek yetersizliğinin ilerlemesini besbelli olarak yavaşlattığı ispatlanan bir ilaç Türkiye dahil Japonya, Kanada, Amerika ve Avrupa Birliğine bağlı ülkelerde onaylanmış ve kullanıma girmiştir.
Olası belirtileri neler?
Yüksek tansiyon, bel ve/veya sırt ağrısı, sık idrar yolu enfeksiyonu, kanlı idrar, sık taş düşürme üzere şikâyetleri olan ya da birinci derece akrabalarında ve ailesinde polikistik böbrek hastalığı bulunan bireylerin, bir nefroloji uzmanına başvurmaları, erken teşhis ve tedavi açısından büyük değer taşıyor.
Polikistik böbrek hastaları için kolay ancak tesirli öneriler
Bu hastalarda sağlıklı bir ömür şekli böbrek işlevini muhafazaya yardımcı olur, kan basıncını düşürür, inme üzere kalp ve damar sorunları (kardiyovasküler hastalık) riskinizi azaltır.
Sağlıklı bir diyet ve hayat şekli için şu kolay kurallara uymak büyük kıymet taşımaktadır:
– Kilonuzu denetim edin
– Susuz kalmamak için kâfi sıvı tüketin
– Tuzu düşük sağlıklı bir diyet uygulayın
– Sistemli antrenman yapın
– Sigarayı bırakın
– Kahve tüketimini azaltın
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
