1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Ege’nin üç güçlü bağ rotası turizmi canlandıracak

Ege’nin üç güçlü bağ rotası turizmi canlandıracak

featured
egenin-uc-guclu-bag-rotasi-turizmi-canlandiracak.jpg
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

TTI İzmir -19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi kapsamında düzenlenen oturumlarda dünya turizminin yönü ve Ege’nin üç güçlü bağ rotası ele alındı. Türk turizmi için kalıcı ve sürdürülebilir çözümün kültür turizmi olduğu vurgulanırken, Ege Bölgesi’nin yalnızca deniz, kum, güneş turizmiyle değil, Çal, Lidya ve Urla bağ rotaları üzerinden bağcılık, gastronomi, kültür ve kırsal dokuyu bir araya getiren bütüncül bir turizm anlayışıyla da örnek oluşturabileceği vurgulandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB iş birliğiyle Fuar İzmir’de düzenlenen TTI İzmir-19. Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı ve Kongresi, TTI Stage’de düzenlenen söyleşilerle sektör profesyonellerine bilgilendirici bir atmosfer sunuyor. TTI Stage’in ikinci gün oturumları, uluslararası destinasyonların tanıtımları ve bölgesel kalkınma modellerinin ele alındığı içeriklerle devam etti. Günün dikkat çeken başlıklarından Dünya Turizmi Nereye Gidiyor? oturumunda, küresel turizm trendleri ele alındı. Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda, sektörün deneyimli isimleri TÜROFED eski Başkanı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Danışmanı Osman Ayık, TÜRSAB Hukuk Danışmanı İlker Ünsever ve kültür turizminin öncü isimlerinden Fest Travel’dan Faruk Pekin turizmin geleceğini şekillendiren yeni eğilimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Sektöre yeni bir vizyon kazandırmamız lazım”
 
Oturumun açılışında konuşan Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, dünya turizminin yönü, Türkiye turizmi içinde bölgelerin mevcut durumu, hangi turizm çeşitlerine ağırlık verilmesi gerektiği, eksikler ve rekabet ortamına ilişkin başlıkların sektör için kritik önemde olduğunu vurguladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Danışmanı Osman Ayık ise 40 yıllık sektör deneyimine dikkat çekerek, turizmin Türkiye için son derece güçlü bir ekonomik ve toplumsal dinamik taşıdığını ifade etti. Turizmi “Değişen, değiştiren ve dönüştüren” olarak üç “D” ile tanımlayan Ayık, “Dünya ile birlikte turizm de hızla dönüşüyor. Türkiye’nin elindeki turizm ürünlerini yeniden envanter çalışmasıyla değerlendirmesi gerekiyor. Yeni dönemde müşteri beklentileri ve değişen talepler doğrultusunda turizm ürünlerimizi yeniden konumlandırmalıyız. Sivil toplum kuruluşlarına bu süreçte önemli sorumluluk düşüyor. Türkiye’nin misafirperverlik kültürünü ve bugüne kadar yeterince görünür olmayan niş değerlerini öne çıkararak sektöre yeni bir vizyon kazandırmamız gerekiyor” dedi.

“Turizmin özü insan ilişkileri”
 
TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever, merkezinde insan olan turizm sektörünün, dijital dünyanın etkisiyle büyük bir dönüşüm yaşadığını ifade etti. Ünsever, “Turizmin temelinde; deneyim, his, öğrenme ve keşif var. Turizmin özü, insan ilişkileri. Sanal teknolojilerle turizm ikame edilemez” diye konuştu. Ünsever, hukuki altyapısı olmayan dijital yapılarda sağlıklı bir gelişimden söz edilemeyeceğini de belirterek, sektörün merkezine mutlaka insanı alan bir düzenin yerleşmesi gerektiğini dile getirdi.

“Kültür turizmine ağırlık verilmeli”
 
40 yılı aşkın süredir kültür turizmi alanında çalıştığını ifade eden Faruk Pekin ise “Türkiye turizmi, iki ana eksen üzerinde şekillenmiş durumda. Bunlar; kültür turizmi ile deniz-kum-güneş turizmi. Türkiye’de başlangıçta kültür turizmi ön plandaydı, ancak zamanla ağırlık sahil turizmine kaydı. Türk turizmi için kalıcı ve sürdürülebilir çözüm, kültür turizmi. Çünkü Türkiye’nin turizmdeki en büyük rekabet avantajı, kültürel mirası” dedi. Göbeklitepe, Karahantepe ve Çatalhöyük gibi eşsiz değerlerin dünya ölçeğinde büyük bir potansiyel taşıdığını ifade eden Pekin, ülkemizin hedefinin 10 milyon nitelikli turistten, 80 milyar dolar gelir elde etmek olması gerektiğini söyledi.

İzmir Bağ Yolu uluslararası kültür rotalarında güçleniyor
 
Fuar kapsamında gerçekleştirilen “ITER VITIS-İzmir Bağ Yolunun Dünyaya Yolculuğu” başlıklı oturumda ise bağcılık mirasının uluslararası kültür rotaları içindeki yerini odağına aldı. Anadolu Gastronomi Turizmi Derneği’nden Yalçın Güçer’in moderatörlüğünde düzenlenen oturumda; Iter Vitis Avrupa Konseyi Kültür Rotası Başkanı Emanuela Panke, LA Organik Bağcılık ve Şarapçılık Fabrika Direktörü Ali Boz ile Urlice Şarapçılık Sahibi Bilge Bengisu Öğünlü konuşmacı olarak yer aldı. Oturumda, İzmir Bağ Yolu’nun Avrupa Konseyi tarafından tescillenen Iter Vitis Kültür Rotası ağı içerisine de alındığı hatırlatılarak, stratejik konumu, sürdürülebilir bağcılık uygulamaları, şarap turizminin gelişimi ve yerel ekonomiye sağladığı katkılar kapsamlı biçimde konuşuldu. Oturumda; binlerce yıllık bağcılık geçmişiyle Anadolu’nun önemli üretim merkezlerinden biri olan İzmir’in, kültür rotaları aracılığıyla uluslararası turizm ağlarına daha güçlü entegre olma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı. Konuşmacılar, İzmir Bağ Yolu’nun, yalnızca bir turizm destinasyonu değil aynı zamanda gastronomi, kültür, kırsal kalkınma ve sürdürülebilir turizmi bir araya getiren bütüncül bir deneyim rotası sunduğuna dikkat çekti.

Ege’nin üç güçlü bağ rotası TTI Stage’de tanıtıldı
 
Ege’deki üç bağ yolunun ele alındığı diğer bir oturum ise “Bağ Turizmine Ege İmzası: Çal Bağ Yolu, Urla Bağ Yolu ve Lidya Antik Bağ Rotası” başlığıyla gerçekleştirildi. Onur Türkay moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda, Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz, Ceylan Ertörer Diaz Leon ve Ercan Boztepe konuşmacı olarak yer alarak Ege Bölgesi’nin bağcılık ve şarap turizmi potansiyelini, yerel kültürel değerleri ve sürdürülebilir turizm yaklaşımını ele aldı. Katılımcılar, oturumda; Çal Bağ Yolu, Urla Bağ Yolu ve Lidya Antik Bağ Rotası üzerinden Ege’nin bağcılık mirasının turizme dönüşümündeki rolü üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Urla Bağ Yolu yaşam rotası olarak öne çıkıyor
 
Ceylan Ertörer Diaz Leon, Urla Bağ Yolu’nun taşıdığı değere dikkat çekerek, “Urla Bağ Yolu, antik dönemlerden bu yana süregelen bağcılık geleneğini günümüzle buluşturan çok özel bir rota. Butik bağ evleri, yerel üzüm çeşitleri ve gastronomi ile entegre yapısı sayesinde ziyaretçilere bütüncül bir deneyim sunuyor. Urla; bağ evlerini, üzüm ve zeytin tarlalarını, köy hayatını, gastronomi ve sanat kültürünü bir araya getiren gerçek bir ‘yaşam rotası’ olarak öne çıkıyor” dedi.

Çal Bağ Yolu’nda üretim güçlü
 
Prof. Dr. Hürriyet Yılmaz ise Çal Bağ Yolu’nun üretim gücünü vurgulayarak, “Çal Bağ Yolu, Türkiye’nin en önemli üzüm ve şarap üretim merkezlerinden biri konumunda. Hem yerel hem de uluslararası üzüm çeşitleriyle üretim yapan bağları, köklü bağcılık geleneği ve bölge ekonomisine sağladığı katkı ile dikkat çekiyor. Bu potansiyelin turizmle daha güçlü entegre edilmesi büyük önem taşıyor” diye konuştu.

Lidya Bağ Rotası’nın tarihsel derinliğine dikkat çekildi
 
Ercan Boztepe, Lidya Antik Bağ Rotası’nın tarihsel derinliğine dikkat çekerek “Lidya Antik Bağ Rotası, binlerce yıllık tarihsel ve kültürel miras ile bağcılığı bir araya getiren çok özel bir rota. Antik dönemden gelen köklü bağcılık geleneğini günümüze taşıyor ve ziyaretçilere yalnızca bir turizm deneyimi değil, aynı zamanda güçlü bir tarih yolculuğu sunuyor” dedi.

 Konuşmacılar, Ege Bölgesi’nin yalnızca deniz, kum, güneş turizmiyle değil, bu üç rota üzerinden bağcılık, gastronomi, kültür ve kırsal dokuyu bir araya getiren bütüncül bir turizm anlayışıyla da örnek oluşturabileceğini vurguladı.

 

 

Reklam Alanı

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir