İBB Lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran Yalovalılara konuştu.
Yalova’nın 17 Ağustos 1999 sarsıntısına kadar turizmle anıldığını hatırlatan İmamoğlu, kente tekrar eski günlerini kazandıracaklarının altını çizdi. 6 Şubat sarsıntılarından, 11 vilayette yaşayan 14 milyon vatandaşımızın etkilendiğini aktaran İmamoğlu, “Ben oraya gittiğimde, zelzele bölgesinde dedim ki, ‘Benim sevgili dostlarım, değerli vatandaşlarım, sizler bizim canımızsınız, ciğerimizsiniz. Siz zannediyor musunuz biz Hatay’ı, Maraş’ı, Antep’i, Adıyaman’ı düştüğü yerde bırakırız. Sizi alacağız, baş tacı yapacağız. Benim yarası olan vatandaşım, sizi ayağa kaldıracağız.’ Zira biz, devlet direktörün gerektirdiği ahlaka ve vicdana sahibiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde hak, hukuk ve adalet olur; yolsuzluk olmaz, usulsüzlük olmaz, haksızlık olmaz, adaletsizlik olmaz. Bizim olduğumuz yerde; iş olur, icraat olur, tahlil olur, proje olur” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek İmamoğlu ile birlikte Yalovalılarla buluştu. Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran Yalovalılar, İmamoğlu çiftine sevgi şovlarında bulundu. Kendisini dinlemeye gelen coşkulu kalabalığa, “Denizin ortasında ben bu kalabalığı görseydim denize atlar, yüze yüze gelirdim size be, yüze yüze gelirdim vallahi” kelamlarıyla seslenen İmamoğlu, “Cennet Yalova, bize Atatürk’ün emaneti. Burası Atatürk’ün sevgisiyle, ilgisiyle gelişip büyümüş, fevkalâde hoş bir kenttir. Atatürk’ün tek bir ağacına, tek bir koluna bile kıyamadığı kenttir Yalova. Bir ağacın kolunu kesmemek için, koca bir köşkü yürüttüğü kenttir Yalova. Büyük Atatürk’ün her emanetine sahip çıktığımız üzere, Yalova’da bizim göz bebeğimiz. Yalova’ya da sahip çıkacağız” dedi.
“YALOVA’YI BEKLENEN MARMARA SARSINTISINA KARŞI ÇOK GÜÇLÜ VE HAZIR HALE GETİRECEĞİZ”
17 Ağustos 1999 İzmit sarsıntısına kadar Yalova denince akla turizmin geldiğini hatırlatan İmamoğlu, “Şimdi burada iki değerli acil vazifemiz var. Bir; Yalova’nın çok pahalı bir biçimde tanıtıldığı, dünyanın vitrinine koyulacak o hoşluğunun yansıtıldığı, İstanbul’la da paslaşan bir karakterle, tekrar Yalova’yı turizm kenti yapacağız. Güçlü bir turizm kenti yapacağız. İkinci kıymetli mevzu; İstanbul’la paralel, bu kenti beklenen Marmara sarsıntısına karşı çok güçlü bir hale ve hazır bir hale getireceğiz. Sarsıntıya sağlam bir Yalova olacak. İşte bu işleri biz yaparız. Zira nasıl yapılacağını, biz çok güzel biliyoruz. Göreceksiniz; hiçbir mevzuyu ihmal etmeyeceğiz. İş başına gelecek olan Millet İttifakı’nın bu manada bütün hazırlıklarının tamam olduğunu bütün Yalova’ya duyurmak istiyorum. Bütün Yalova’ya. Biz bu projeleri, 13. Cumhurbaşkanımız -sizlere coşkulu selamlarını getirdim- Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yapacağız. Biz çok deneyimli, iş bilen, yetenekli bir idareyiz. Ülke yönetmeyi de kent yönetmeyi de düzgün bilen, çok güçlü bir takımımız var” diye konuştu.
“BU MEMLEKETİN HER BEŞERİNİN KALBİNE GİRECEĞİM”
Kendisini dinleyen vatandaşlara, makam odasında asılı duran ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine sıkıntılarını anlatan çiftçi bir vatandaşın gözlerinin içine bakarak dinlediği tabloyu hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Size gönülden söylüyorum ki, bizim terbiyemiz bize şunu söylüyor: Vatandaşın gözünün içine bakarak konuş. Gönlüyle konuş. Onu dinle, onu anla. Sıkıntısına derman ol. Sakın vatandaşına fırça atma. Vatandaşına hızı asık bakma. Devleti yöneten insan, milletine uygun hizmet eden insandır. Vatandaşını hor gören değil, ‘Bana oy veren, vermeyen’ diye ayıran asla değil. Şuradaki kalabalıkta bulunan, beni alkışlayan, dinleyen, anlamaya çalışan bütün vatandaşlarımız bizim. Buraya gelmeyen, tahminen şimdilik soğuk bakan… Ki onun kalbine de gireceğim. Bu memleketin her beşerinin kalbine gireceğim. İşte bütün bu söylediğim anlayışla, o göz göze bakmanın terbiyesinin ismi, bende, Mustafa Kemal Atatürk terbiyesi. Çok çalışacağız. Mustafa Kemal Atatürk, o köşkü yürüttüğü vakit, bahçesindeki o ağacın koluna ziyan gelmesin diye yürüttüğü vakit Yalova’yla çok ihtimamla ilgilenmiş, Yalova’nın o yıkık dökük halinden kurtulması için çok ilgilenmiş. Değerli bir vaktini de burada geçirmiş. Sarsıntıya hazırlık sürecini bir seferberlik anlayışıyla ele alıp, Yalova’nın bize Atatürk’ün emaneti olduğunun hakkını vereceğiz.”
“BU ÜLKEDE SARSINTI VERGİSİ TOPLANDI; NEREYE HARCANDIĞI BELİRLİ DEĞİL”
Depreme hazırlık gayretinde yeni bir devir başlayacağının altını çizen İmamoğlu, “Sadece İstanbul’da değil, Yalova’da, Bursa’da, Kocaeli’de, bütün Marmara Bölgesi’ni kapsayan bir plan dahilinde hareket edeceğiz. Bu ülkede zelzele vergisi toplandı; nereye harcandığı belirli değil. Her şeyin uçtuğu üzere, bu da uçtu gitti. Ancak biz, bu kentlerde hem kentsel dönüşümü gayesine uygun olarak yapacağız hem de en gerçek, en süratli, vatandaş için en kolay biçimiyle sağlamlaştıracağız. Yalnız Marmara Bölgesi’ni değil, bütün Türkiye’nin zelzeleye sağlam hale gelmesi için sonsuz çaba vereceğiz. Bu ülkede herkes, sağlam ve kaliteli yuvalarında yaşasın istiyoruz. Devlete güvenmenin huzuruyla uyansınlar istiyoruz. Bunu lakin Millet İttifakı yapabilir. Birlikte yapabiliriz bunu. Zira, nitekim biz neyi, nasıl yapacağımızı yeterli biliyoruz. Ben canımız yansın istemiyorum. Bir sarsıntıda daha insanlarımı kaybetmek istemiyorum. 99 sarsıntısında ders aldık diye düşündük. ‘Biz bu sorunu çözeceğiz’ diye ayağa kalktığımızı düşündük. 21 yıl bu ülkeyi yönetenler, ne yazık ki bu büyük sorunu unuttular. Onun için biz bunu unutmayacağız, unutturmayacağız” tabirlerini kullandı.
“SİZ ZANNEDİYOR MUSUNUZ BİZ HATAY’I, MARAŞ’I, ANTEP’İ, ADIYAMAN’I DÜŞTÜĞÜ YERDE BIRAKIRIZ”
6 Şubat sarsıntılarından 11 vilayette yaşayan 14 milyon vatandaşımızın etkilendiğini aktaran İmamoğlu, “14 milyon insanımızı, kentimizin ve ülkemizin her noktasında yaşayan öteki yurttaşlarımızla eşitleyeceğiz. Ben oraya gittiğimde, sarsıntı bölgesinde dedim ki, ‘Benim sevgili dostlarım, değerli vatandaşlarım, sizler bizim canımızsınız, ciğerimizsiniz. Siz zannediyor musunuz biz Hatay’ı, Maraş’ı, Antep’i, Adıyaman’ı düştüğü yerde bırakırız. Sizi alacağız, baş tacı yapacağız. Benim yarası olan vatandaşım, sizi ayağa kaldıracağız.’ Zira biz, devlet direktörün gerektirdiği ahlaka ve vicdana sahibiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde hak, hukuk ve adalet olur; yolsuzluk olmaz, usulsüzlük olmaz, haksızlık olmaz, adaletsizlik olmaz” formunda konuştu.
“BİR TANE HIRSIZ BULDUNUZ MU?”
İstanbul’da 4 yıldır vazife yaptıklarını hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bizi didik didik ediyorlar. Mercekle bakıyorlar bize. Durduk yerde fırtına koparıyorlar. İki tane değerli konu hatırlatacağım size. Bir tanesi; seçimde ‘çaldılar’ dediler. Hani; bir tane hırsız buldunuz mu? Yok. Yok değil mi? Milletten özür dilediniz mi? (Kalabalıktan ‘Bir hırsız var’ sesleri üzerine) Evet, bir tanesi var, onu biliyoruz. O hırsızı biliyoruz. Onu bulup, konutuna yollayacağız. Tek bir usulsüzlüğümüzü bulamadıkları yerde, o devirde seçimi çalmaya kalktılar. Millet, demokrasi tokadı attı. Sonra, ‘terörist’ dediler İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına. Bu kardeşiniz, 90 bin beşerle birlikte çalışıyor. 90 bin çalışanımıza dediler ‘terörist.’ Bizim olduğumuz yerde yolsuzluk, usulsüzlük olmaz. Bakın bizimle uğraşıyorlar. Mansur Liderimle Ankara’da uğraşıyorlar. Adana’yla, Mersin’le, İzmir’le, Antalya’yla uğraşıyorlar. Uğraşsınlar. Bizim olduğumuz yerde; iş olur, icraat olur, tahlil olur, proje olur. İstanbul bunu gördü. Ankara ve öteki kentlerimiz de bunu gördü.”
İSTANBUL’DA BİR “RANT HİKAYESİ” ANLATTI: “107 MİLYON DOLAR GİDİYOR BİLDİĞİMİZ YERLERE!”
“Bakın, ben size bir hatırlatma yapacağım. İstanbul’un göbeğinde, tarihi yarımadada yeşil alan imarlı bir yerde, -yani siz orada bir tek yeşil alan yapabilirsiniz, bina yapamazsınız- kalkıyor bir akıllı, -Hep 16 milyonun üstünde bir tane akıllı çıkıyor- orayı tam 25 milyon liraya satın alıyor. O vaktin parasıyla 25 milyon liraya satın aldığı yeri, yakın bir vakit diliminde kaça satıyor belediye biliyor musunuz? Lakin evvel buraya imar çıkartıyorlar belediyede. 450 milyon liraya. Bakın, 117 milyon dolar. 10 milyon dolar adamın verdiği para. 107 milyon dolar gidiyor bildiğimiz yerlere ya da bilmediğimizi düşündükleri yerlere. 107 milyon dolar. Ne kadar biliyor musunuz bunun manası? En az 2 katrilyon liradan daha fazla. Döviz kurunu takip edemiyoruz artık farkındaysanız. Hesabını da yapamıyorum. 4-5 günde imarı çıkarılıp satılan bu yerden, milletin parasıyla birileri varlıklı ediliyor. Daha ileri gidiyorum. Burayla ilgili soruşturma yapıyoruz. Burayla ilgili belgeyi hazırlıyoruz. Soruşturmayı başlatıyoruz. Ülkenin İçişleri Bakanı bu belgeyi alıyor. Diyor ki, ‘Sen bu belgeyi soruşturamazsın.’ ‘Ben’ diyor ‘Bunu bakanlıkta soruşturacağım.’ Üç yıldır soruşturacak, üç yıldır. Artık bunu söyleyen akıl, bana milliyetçilikten bahsedecek o denli mi? Benim evladımın kuruşlarıyla, liralarıyla kendi cenahında gelir elde eden insanların sorgulanmasını engelleyecek ve kelamım ona ulusal olacak; millete de gayri ulusal diyecek. Haydi oradan, haydi oradan. Sevgili hemşehrilerim, bu aklı göndereceğiz.”
“14 MAYIS’TA MİLLETİN VİCDANI GALİP GELECEK”
“Yalova’nın işsizlik problemini da biz çözeceğiz. Her üç gençten birinin işsiz olduğu Yalova’yı biz istemiyoruz. Esnafın, çiftçinin, orman içinde köyde yaşayanların, buradaki sanayicilerin sıkıntılarını biz çözeriz. Yalovalı bayanların, gençlerin, çocukların, emeklilerin problemlerini da biz çözeceğiz. Lakin biz çözeriz. Zira biz, kimseyi zenginleştirmek için değil, biz 86 milyona hizmet etmek için geliyoruz. Sizden yetki istiyoruz. Biz arbede değil, icraat için geliyoruz. Biz mazeret için değil, tahlil için geliyoruz. Seçimi iptal edilmiş, siyasi bir dava mazeret edilerek bizimle uğraşan, insanları vazifeden uzaklaştırmak için elinden geleni yapan bu insanların bu ülkeyi, nerelere sürükleyeceğini çok âlâ biliyorum Onlarla tam 4,5 yıldır çaba ediyorum. Demokrasiye inanan bütün Yalovalılara sesleniyorum. Ben burada Vefa Salman’ı da selamlıyorum. Ona sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum. Ona yapılan haksızlıkları da bertaraf edecek tertibine; hak, hukuk ve adalet sistemine dönüşeceği bir süreci Yalova’da hakim kılacağız. 14 Mayıs’ta milletin vicdanı galip gelecek. Adalet yerini bulacak. Yalova gerçek manada huzura erişecek.”
“SİZİN SEVGİNİZLE COŞA COŞA, MİLLETİMİZE HİZMET EDECEĞİZ”
“Birbirini sevmeyi, üretmeyi, Cumhuriyet ruhunu hatırlamayı ve bilhassa egemenliğin kayıtsız kuralsız millete ilişkin olduğu o ruhu tekrar yaşatmak için iktidara geliyoruz. Sizi çok seviyorum. Bu akşam ailece bir ortaya geldik toplandık. Biz, kocaman bir aileyiz. 86 milyon insanlık, bir aileyiz. Bakın meydan dolmuş. Meydanın ardı dolmuş. Çabucak öbür tarafta beni görmeye, duymaya çalışan hemşehrilerim var. O koca binanın üstünden beni izleyen hemşehrilerim var. Binaların içinden, restoranlardan beni takip eden canlarım, dostlarım var. Allah beni size mahcup etmesin. Çok çalışacağım. Sizin sevginizle coşa coşa, milletimize hizmet edeceğiz. Milletimizin, bir ortaya geldiğinde nasıl başarılı olduğunu, Millet İttifakı’nın nasıl başarılı olduğunu 2019’da daima birlikte ispat ettik. O periyot Millet İttifakı’nın tohumlarını atan Kemal Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanımız, o değerli adımı attığında, kol kola girerek ve ittifak ruhuyla bizi demokrasiyle bütünleştiren o seyahatte nasıl kazandığımızı biliyorum. O seyahatin tekrar değerli bir önderi UYGUN Parti Genel Lideri Sayın Meral Akşener’dir. Ona da teşekkür ediyorum. Bütün başkanlara teşekkür ediyorum. Daima birlikte başaracağız, daima birlikte.”
“SON YILLARDA BİR TEK KELAMI HAKİKAT SÖYLEDİLER”
“Şimdi emelimiz; İstanbul’da kazandığımız seçimin ve muvaffakiyetin birebirini bütün yurdumuzda gerçekleştirmek. Esasen son yıllarda bir tek kelamı yanlışsız söylediler. Hatırlayın, ne dediler? ‘İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır’ dediler. ‘İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder’ dediler. Evet, vakti geldi. Neyin biliyor musunuz? Bir avuç insanın kaybetme vakti geldi. 86 milyonun kazanma vakti geldi. Ve daima birlikte kazanacağız. Sözleşeceğiz Yalova, sözleşeceğiz. Burada genç bir kardeşim diyor ki, ‘Sandığa gömeceğiz’ diyor. Ben diyorum ki, ‘Sandıkta coşacağız, coşacağız.’ Millet coşacak sandıkta. Konuşmaya, oy kullanmaya, oy kullanmaya vatandaşları sandığa taşımaya, sandıkta misyon almaya, her oyumuza sahip çıkmaya, sevgili gençler, hoş çocuklar, hoş aileler, bu çocuklara, gençlere sahip çıkmaya, bu başımıza kakılan tek adamlık rejime son vermeye hazır mıyız? Gece-gündüz 7/24 çalışmaya hazır mıyız? Hoş. Ben, artık yapacağımız şeye ‘İstanbul sözleşmesi’ diyorum. Bayanların, bilhassa eşitliğin teminatı olan ‘İstanbul Kontratı yaşatır’ kelamının ispatı, o bizim zati sorumluluğumuzda. Lakin artık de biz, İstanbul mukavelesi yapacağız birlikte. Lakin tek kuralla; İstanbul bizi duyacak. Hem de üç kere tekrarlayacağız. Allah’ın hakkı üçtür. Yalova hazır mıyız? Her şey çok hoş olacak. Her şey çok hoş olacak. Her şey çok hoş olacak. Oldu, oldu, oldu.”
İmamoğlu, konuşmasının sonunda, kendisini sahnede dinleyen çocuklarla sarmaş dolaş oldu. İmamoğlu’nun Yalova buluşması, başladığı üzere, ağır ilgi altında bitti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
