Türkiye’de sigorta dalı süratli büyümesini sürdürüyor. TSB tarafından paylaşılan datalara nazaran Sigorta pazarında, 2023’ün Ocak-Temmuz devrinde 248,1 milyar TL prim üretildi, geçen yılın birebir periyoduna nazaran pazar %131,2 büyüdü. Bununla birlikte, penetrasyon dünya genelinde gelişen ülkelere kıyasla şimdi istenen düzeye ulaşmış durumda değil.
Türkiye’nin en güvenilen dijital sigortacılık platformu Sigortam.net’in CEO’su Bora Uludüz, sektörün mevcut durumunu şöyle yorumluyor: “Dünyada sigorta penetrasyon oranı ortalama %7,2, Batı Avrupa ülkelerinde ise %9-10 düzeylerinde seyrederken, toplam ölçek olarak bakıldığında Türkiye’de sigorta alanında üretilen primin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya oranı yüzde 2,2 düzeyinde. Benzeri ulusal gelire sahip ülkelere kıyasladığımızda da Türkiye’de hâlâ düşük düzeylerde olduğumuzu görüyoruz. Bu datalardan yola çıkarak ülkemizde sigortacılığın, potansiyelinin sadece dörtte biri büyüklükte faaliyet gösterdiğini söyleyebiliriz.”
Bora Uludüz: Sigorta şuuru arttıkça ulusal gelirimiz de artacaktır.
TSB tarafından geçtiğimiz yıl yayınlanan Türkiye Sigortacılık Kesimi Ekonomik Tesir Tahlil Raporu, sigorta bölümünde gerçekleşecek büyümenin direkt ve dolaylı olarak ülke iktisadına katkısını gözler önüne seriyor. Rapor, daldaki penetrasyonun yüzde 2,27den, muadil ülkelerde gözlemlenen ortalama yüzde 3,2’ye çıkması halinde Türkiye iktisadı için GSYH üzerindeki toplam tesirin yüzde 3,51’lik büyüme ve 197,8 milyar TL’lik artışı kelam konusu olabileceğini ortaya koyuyor. Penetrasyonun olumlu ayrışan ülkelerin düzeyine yaklaşarak % 4,5’e çıkması durumunda ise toplamda 421 milyar TL’lik toplam tesir yaratması bekleniyor.
Sigortam.net CEO’su Uludüz, rapordaki potansiyel artış beklentilerinin ön şartı olarak sigorta şuuruna işaret ediyor: “Bu raporda sigorta şuurunun tabana yayılmasının değerini açıkça görüyoruz. Yüksek sigorta oranlarına sahip olmak ferdî garantiyi artıracağı üzere kaldıraç tesiriyle ülkemizin ve toplumun ekonomik dayanıklılığını da artıracaktır. Rapor bize karmaşık rakamsal tahlillerle penetrasyon artışının ulusal gelirimize önemli katkılar sağlayacağı projeksiyonunu sunuyor lakin biliyorsunuz Sigortam.net olarak bizim işimiz karmaşık bahisleri netleştirmek. Münasebetiyle formülü net olarak ortaya koyalım: Sigorta şuuru arttıkça ulusal gelirimiz de artacaktır.”
Çözümün Yol Haritası: İtimat, Teknoloji, Müşteri Memnuniyeti
Merkezine insanı koyan bir anlayışla, Sigortam.net’in sigorta şuurunun artırılması istikametindeki gayretlerini üç başlıkta topladıklarını söz eden Bora Uludüz, “Türkiye’nin birinci ve önder dijital sigortacılık platformu olarak 23 yıllık deneyimimiz, bize ülkemizde sigorta şuurunun artması için öncelikle ‘güven’ kavramının altını kesim olarak doldurmamız gerektiğini gösteriyor. Sigortam.net bu manada kıymetli bir avantaja sahip. Sırf bir sigorta şirketi değil birebir vakitte bir teknoloji şirketi olarak müşterimiz için daha hakikat eser tekliflerinde bulunma, daha düzgün fiyatlamalar sunma, şahsileştirilmiş ve münasebetiyle sağlam bir tecrübe yaşatma imkânımız var. Donanım dışı dijital eser ve hizmetler sunan şirketler nasıl kendilerini ‘donanım+’ olarak tanımlıyorlarsa aslında Sigortam.net’i de ‘sigorta+’ olarak pozisyonlandırmak mümkün. Türkiye’nin Insurtech bayrağını taşıyan şirketi olarak, sigorta kesimindeki tüm paydaşların hayatlarını kolaylaştıracak ve risklerini en aza indirecek inovatif tahlilleri teknolojik altyapımızla gerçekleştirebiliyoruz. Teknoloji yatırımlarımız sayesinde müşterilerimize yapay zekâ ile temellendirilmiş süratli, kolay ve şahsileştirilmiş bir tecrübe sunuyor, bunu satış sonrası hizmet performansımızla destekliyoruz. Müşterinin Şampiyonu olma vizyonumuz ise sac ayağının üçüncü ve en kıymetli modülünü oluşturuyor.” dedi.
Bora Uludüz: Sigortayı doğal afetlere hazırlığın çok kıymetli bir modülü olarak görmemiz gerekiyor.
Sigortam.net CEO’su Bora Uludüz, 12. Sigorta Haftası’nın bu yılki teması olan “Deprem ve Doğal Afetlere Hazırlıkta Sigorta Kesiminin Önemi” konusuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
“6 Şubat sarsıntısı ve akabinde yaşadığımız büyük sel felaketleri, sigorta şuurunun değerini çok acı bir biçimde bir kere daha ortaya koydu. Halk olarak artık sigortayı doğal afetlere hazırlığın çok kıymetli bir modülü olarak görmeyi öğrenmemiz gerekiyor. 150 milyar dolar olarak iddia edilen sarsıntı hasar maliyetine karşılık zorunlu sarsıntı ve öbür sigortalar kapsamında bugüne kadar yapılan ödeme yalnızca 2,1 milyar dolar seviyesinde. Bunun nedeni de sigortalılık oranının düşük oluşu.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
