LÖSEMİYİ YENEN MİNİK KAHRAMANLAR BİR ARADAYDI
2-6 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nda, hayatlarının şimdi başında lösemiye yakalanan ve hastalıkla çabasını kazanan minik kahramanlar bu süreçte onların elinden tutup tekrar ayağa kalkmasını sağlayan tabipleri Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Müge Gündoğdu toplumda lösemi farkındalığı oluşturmak için bir ortaya geldi.
Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde lösemiyi yenmiş ve tedavisi devam eden çocuklar maskelerini taktı, aileleriyle birlikte hastaneye bu defa tedaviye değil pasta kesmeye geldi. Tabipleri Prof. Dr. Müge Gündoğdu ve ilik nakli bekleyen yahut nakil olmuş güzelleşmiş, düzgünleşme süreci devam eden çok sayıda çocuk kıssalarını paylaşmak için oradaydı.
Gelişen tedavi metotlarıyla muvaffakiyet bahtı %90
Tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 30’unun lösemi olduğu görülmektedir. Bir milyon nüfuslu bir popülasyonda her yıl yeni kanser görülme sayısı 120 olarak belirlenmektedir. Çocukluk çağında sık görülen lösemi ile ilgili Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Onkoloji ve Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Müge Gündoğdu “Gelişen kemoterapi usulleri ve dayanak tedavi sistemleri ile muvaffakiyet bahtı eskiye nazaran çok arttı. Artık orta riskli bir löseminin muvaffakiyet bahtı %90’ların üzerinde. Ancak hastalar uzun bir süreçten geçiyor çabucak iyileşmiyorlar. Güçlü süreçte çocuklar okullarından, arkadaşlarından uzak kalıyorlar. Bu süreç onları ruhsal olarak etkiliyor ve zorluyor. Kemoterapi sürecinde bağışıklık sistemleri çöktüğü için her ortama girip her şeyi yapamıyorlar. Lakin sonuçta bugün 20 yıldır geldiğimiz noktada çok güzeliz. Lösemiden kaçamasak da tedavi edebiliyoruz.”
“İlik nakli bizim için tekrar hayat bulmak demek”
Lösemiyle savaşan 13 yaşındaki Zeynep Akkoyun, ilik nakli bekleyenler ortasında. Zeynep donör arayışını bu sözlerle anlatıyor; “Parmağımda şişme ve ağrılarım vardı o yüzden acile gittiğimde sürecim başladı. Beni çabucak Prof. Dr. Müge Gündoğdu’ya yönlendirdiler. Aslında o benim artık Müge ablam. Şu an tedavi sürecim devam ediyor zira uygun donör şimdi çıkmadı. Kemik iliği nakli bizim için tekrar hayat bulmak demek. 13 yaşındayım lakin 23/33 yaşına gelebilmek için yalnızca kan verip bana donör olmaları kâfi.” dedi.
Prof. Dr. Müge Gündoğdu, “nüks eden lösemilerde kemik iliği nakli muhtaçlık olabiliyor. Sağlıklı bir bireyin iliğinden hasta bireye veriyoruz ve kemik iliği nakli yapmış oluyoruz. Donör bulmak her vakit kolay olmuyor. Bazen bulduğunuz donörler vazgeçebiliyor. O yüzden bir çocuğun umudu olmak, bir çocuğun hayata bağlanması demektir. 18-55 yaş ortasında olan her birey Kızılay’a giderek donör olabilir.” dedi.
“Hiç tanımadığım, ismini bile bilmediğim biri bana tekrar can verdi.”
Kemik iliği nakli olduktan sonra güzelleşen 18 yaşındaki Deniz Şanlı 3 defa lösemiyle savaştı, üçüncüsünde savaşı kazandı. Çocukluğundan itibaren güçlü süreçlerle hastanelerde olan Ulu güç günleri bu sözlerle anlattı; “ilk tedavimi 3 yaşında oldum. Sonra 2019 yılında tekrar hastalandım. Nakil gerekmemişti lakin tekrar nüks edince kemik iliği nakli oldum. İki ay evvel taburcu oldum. Aylardır dört- beş kişilik tabip ve hemşireden öteki kalabalıklarla bir ortaya gelmemiştim. Bu aktiflikte birinci kez bu kadar insanı bir ortada görüyorum. Artık daha düzgünüm, daha güçlüyüm. Hiç tanımadığım, ismini bile bilmediğim biri bana tekrar can verdi.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
